13 Ekim 2015 Salı

D-Man Kıbrıs'ta



Yaz bitti. Yaza dair anılarımızı ölümsüzleştirme vakti.

Normalde ayak içeren yaz fotoğraflarını sevmem ama karenin içinde pamuk bir bıdık ayağı varsa iş değişir, ayak fotoğrafı yazının başına yerleşir :)

Bu yazın ilk tatil anılarını Kıbrıs'ta depoladık. Genelde 5 yıldızlı otellere gitmeyi tercih etmem. Butik otelleri daha çok severim. Tek bir yere bağımlı kalmaktansa koy koy, köy köy dolaşmayı isterim. Aslında işin içine bebek girdiğinde de durum pek değişmedi benim için ama bu sefer biraz tembellik yapıp Doruk'un yemek işi ne olacak diye kafa yormaktansa 5 yıldızlı bir otele gidelim dedik. Pişman olmadım ama bir daha yapar mıyım bilmiyorum. Tamam tamam itiraf ediyorum, tembelliğime denk gelirse yapabilirim tabi :)

Otelimiz Girne'deydi. Temmuz ayında gittik ve uçaktan iner inmez "Acaba yanlış mı yaptık?" diye düşünmeye başladık. Çünkü çok ama çok sıcaktı. Otele varınca klimayı açıp odaya kapanmayı bile düşündük açıkçası. Ama denize inince bütün şüphelerimizi unuttuk. Doruk kumu gördüğü anda dünyayla iletişimi kesildi. Daha önce bu kadar uzun süre bir şeyle oyalandığını hatırlamıyorum. Bütün enerjisini olmasa da bütün elektriğini kumlara bıraktı. O yanıbaşımda hiç ses çıkarmadan kumla oynarken ben rahat rahat kitabımı okudum. Tatilin tadı dedikleri bu olsa gerek :)  

Doruk'u kumdan ayırmak çok zor oldu. Küçük bir kum savaşından sonra sürüyerek denize soktuk. Denize girerken hala kuma dönmek için çırpınıyordu ama denize değdiği anda sesi kesildi :) Geçen sene suya soktuğumuzda pek hoşlanmamıştı, soğuk gelmişti. Bu sene tatil moduna girmişse demek kumun, denizin tadını çıkardı. 
 
Sonraki günler önce oturup kumla oynadı, sonra elimizden tutup bizi denize sürükledi.

Sahilde güzel bir ablayla tanıştık. Çocuk gelişimi okuyormuş. Kendine pratik olsun diye Doruk'la oynamaya geldi. Uzunca bir süre birlikte oynadılar. Biz de deniz ve güneşle başbaşa kalmış olduk.




Kumsalda zaman nasıl geçti anlamadık. Her öğünde Doruk için sağlıklı ve leziz bir şeyler bulabildik. Gündüz çok sıcak olduğu için gidemesek de akşamları çocuk parkında güzel vakit geçirdik. Tatilimizin en zor yanı şapka takmayı sevmediği için saçındaki kumları temizlemek oldu.

Günlerimizin çoğu bu şekilde geçti. Sadece bir gün görmüş olmak için Girne'ye gittik. O sıcakta gördüklerimden çok etkilenmemiş olsam da yaptığımız alıverişler için gitmemize değdi diyebilirim.

Bu da Casinoda parasını ikiye katlayan ben (temsili) :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder